ILGAZ
gezgini
ILGAZ
Köyler
Şehitler
Seçimler
Nüfus
Proje
ILGAZ'IN KUTSAL ALANLARI
Akçaören Hafız Şakir Efendi Türbesi
Aluç Türbesi
Belören Türbesi
Çörekci Baba Türbesi
Çaltıpınar Erenler Türbesi
Cendere Hacı Hafız Ahmet Efendi Türbesi
Cendere Kuşcu Baba Türbesi
Es (Eskice) köy Türbesi
Ödemiş Kara Dede Türbesi
Kayı Köyü Camisi
Kayı Köyü Şeyh Muharrem Türbesi
Kayı Köyü Şeyh Davut ve Evlatları Türbesi
Mülayimli Ali Efendi Türbesi
Kavaklı Yağlı Dede Türbesi
Yerkuyu Şeyh Alüyal BukkaTürbesi ve Camisi
Şeyh Yunus Türbesi
Yuvademirciler Şeyh Yahya Tekke ve Türbesi
Akçaören Hafız Şakir Efendi Türbesi
AKÇAÖRENLİ HAFIZ ŞÂKİR EFENDİ (1856-1926)
Onun adından ilk defa bahsedişimiz, Ahmet Mecbur Efendi’nin şeyhi Çerkeşli Mehmed Hilmi Efendi(ö.1907) için kaleme aldığı Mersiyede adının geçmesi vesilesi ile olmuştur. Ahmet Mecbur Efendi(ö. Ekim 1919)’nin mersiyesindeki şu beyitte adı ve tarikatteki konumu belirtilmektedir.
“Kemali feyzine mazhar anın kaim makamı hem
O Hafız Şakir eş-şeyhü’l-mukaddes Akçavirânî”
(Akçaviranlı kutsal şeyh Hafız Şakir, onun olgunluk ve feyzine mazhar olmuştur ve aynı zamanda onun yerine geçecektir.)
Tayip Başer, Çankırı ile ilgili eserinde Akçaören başlığı altında ondan kısaca söz etmiştir.
Hafız Şakir Efendi, Ilgaz İlçesi’ne bağlı Akçaören isimli köyde dünyaya gelmiştir ve türbesi de aynı köyde bulunmaktadır. Kerpiç bir binadan ibaret olan türbesi, yakın zamanlarda yenilenmiştir(3). Medreseden aldığı icazetnamenin çevirisi, yeni yapılan türbesinin duvarına asılmıştır. Burada Mustafa oğlu, 1272 doğumlu Şakir Efendi’nin İstanbul Karagümrük Sekban Kara Ali Medresesinde öğrenim gördüğü gördüğü anlaşılmaktadır. Türbedeki iki sanduka, Şeyh Şakir Efendi ve kızı Adeviye (1901-1952) hanıma aittir.
Hafız Şakir Efendi, 1856’da Akçaören’de doğmuştur. Türbe duvarında asılı icazet belgesinde, baba adı Mustafa, doğum tarihi 1272(1855-56), imtihan tarihi 1294(1877-78), İstanbul Karagümrük Sekban Kara Ali Medresesi civarında ikamet eder şeklinde malumat bulunmaktadır. Hafız-ı Kur’an olan Şakir Efendi, medrese tahsilini tamamladıktan sonra sarayda imamet görevine getirilmiştir. Bir müddet padişah imamlığı yaptıktan sonra fakr ve yalnızlığı tercih ederek görevinden ayrılmış ve köyüne dönmüştür. On beş yıl riyazat, halvet, zikir ve fikir ile meşgul olmuş, sonrasında Çerkeş’e giderek Çerkeşli Mehmed Hilmi Efendi’ye intisab etmiştir. İstidadı ve şeyhinin himmeti ile kısa zamanda inkişaf ederek şeyhi tarafından taliplerin terbiye ve irşadına yönelik olarak hilafet verilmiştir.
Çerkeşli Mehmed Hilmi Efendi(ö.1907)’nin oğlu Hasan Şemseddin Efendi, bizzat görüştüğü Hafız Şakir hakkında önemli bilgiler vermektedir. Hasan Şemseddin Efendi’ye göre Çerkeşli Mehmed Hilmi Efendi’nin tek halifesi vardır, o da Hafız Şakir Efendi’dir. Bu konuda şunları kaydetmektedir:
“Hazreti şeyhin yalnız bir halifesi, telkin-i zikir ve hatmi hacegân okutmağa mezun iki de nâibi vardır. Halifesi olan zât-ı muhterem elyevm Ilgaz isim verilmiş olan Koçhisar kazasının Akçeviran köyünden Hâfız Şakir Efendi namı ile maruf, münzevi, mütecerrit, kudsi, rûhânîş bir zâtı mübarektir.
İbtidaen tahsilini İstanbul’da yapmış, birkaç sene sultan imamlığında bulunduktan sonra fakîr ve tecerrüdü tercih ile vazifeyi imametten istifâ edip köyüne avdet etmiş; on beş sene riyâzat ve halvet, zikir ve fikri mevlâ ile vakit geçirdikten sonra hazreti şeyhe gelip arzı teslimiyet etmiştir. Kulluğa hazırlanmış olan neşeleri, hazreti şeyhin himmet ve teveccühü ile de inkişaf ederek kafileyi evliyaya katılmaya ehliyet iktisab etmesine mebni mahallinde tarikatı âliyeyi nakşibendiye neşrine ve taliplerinin terbiye ve irşadına izin verilerek istihlaf olunmuştur. Müşarünileyhin inziva kendilerine bir haleti tabiye hükmüne girmiş olması hasebiyle ihtilattan çok sakınır, hele malayani sayılacak münasebeta hiç dayanamazdı. Ziyaretine gelenleri ve istişfa zımnında bile vaki müracaatların çoğunu kabul etmezdi. Anın için gelenlerden kendisine malûmat verilmez, ancak kendilerinin keşfen muttalî olduğu bazı zairi ister ve onlara nezdine girmek için müsaade edilirdi.
Hâfız Şakir Efendi’nin muhitinde bütün efal ve harekatı hürmet ve tazim ile karşılanır ve Kâffe-i münasebatında keşif ve tasarrufları sayılmaz derecede şayidir. 1925 senesi Aralık ayında irtihali dâr-ı bekâ etmiş ve kendi ikematgâhı içinde bir odada defnolunmuştur. Gaddesallahü sirre ve aleyhi rahmetullah rahmeten vasıa..”.
Hafız Şakir Efendi’nin bir çok kerameti açıkça görülmüştür. Kendiliğinden gelen ziyaretçileri kesinlikle kabul etmediği, yalnızlığı tercih ettiği bilinmektedir. Kabul edeceği ziyaretçilerini önceden keşfiyle bilir, daha onlar gelmeden yakınlarını uyarır ve görüştürmelerini tembih edermiş.
Mustafa Aşkar, 1925 yılında 95 yaşında vefat ettiğini kaydetmiş olmakla beraber iddiasının dayanağı belirsizdir. Şakir Efendi, 70 yaşında Hakk’a yürümüştür.
(Kaynak : www.cansaati.org)
Albümün tamamı sürekli güncellenen facebook sayfamızda. Lütfen aşağıdaki linki tıklayın.
ILGAZ
gezgini
Akçaören Hafız Şakir Efendi Türbesi Albümü bu linkte.
×